Bildiğiniz üzere turizm bu sene çok da kötü geçmedi, yine de sıkıntılı bir sezon geçirdik. Sıkıntının sebebi ise bilinçsiz personelle çalışmak oldu. İnsanları iş bilsin bilmesin, işe alıp eğitiyorsunuz, öğretiyoruz ve on beş gün sonra bir bakmışsınız ki eleman gidiyor. “Ne oldu?” diye soruyorsunuz. “Bu imkânlar bana yetmiyor” diyerek işten ayrılıyor. Böylece “Hadi sil baştan” diyerek, tecrübeli hiç kimsenin olmadığı bir eleman havuzunda kaybolup gidiyorsunuz. Üstelik tekrar tekrar aynı şeyleri yaşamaya devam ediyorsunuz, çünkü tecrübeli olan personeller günümüz şartlarında bu imkânlarla çalışmak istemiyor.
Kimine göre iyi, kimine göre kötü bir turizm sezonu yaşandı. Peki, neden halen çözüm yolları aranmıyor? “Neden çözüm yaratılmıyor?” diyerek düşündüğüm asıl konu, yetiştirilmiş kalifiyeli personel bulunamaması sıkıntısıdır. Biz, Marmaris Kat Hizmetleri Eğitim Derneği olarak, çeşitli eğitimlerle meslektaşlarımızı desteklemekteyiz, fakat bizler de bir yere kadar bunu başarabiliyoruz. Personel sıkıntısı ve personel istihdamını arttıracak çözüm yolları bulunmazsa eğer, birkaç sene içerisinde nasıl eskisi gibi temiz ve kaliteli bir tatili misafirlerimize sunabiliriz, diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Ne zamana kadar, sağdan soldan toplama personellerle yabancı misafirlerimize hizmet verebilir ya da yurt dışından personel getirebilirsiniz. Biz öncelikle elimizdeki elemanların kıymetini bilmeliyiz ki onları kaybetmeyelim. Sayıları devamlı çoğalan otellere, artan yatak sayılarına göre, nerede bu yetişmiş personel? Kim bu otellerde konaklayan müşterilere hizmet verecek? Sürekli çoğalan tesislere oranla, hiç artmayan aksine gerileyen personel sayılarıyla turizmin gidişatı ne olacak,
bilemiyorum doğrusu. Personel orantısızlığının çözümü bulunmalı hadi bir şekilde bulundu diyelim peki, bunun eğitimi, müşteriyle olan ilişkiler, beden dili ve benzeri eğitimleri nasıl vereceğiz?
Öncelikle nitelikli personeller eğitmek için çözüm bulunmalıdır. Keşke bu durumlar asgari ücreti arttırmakla düzelseydi. Öncelik personelin yaşam alanı olmalı…
İnsanların yaşaması için temin edilen lojmanlar ne yeterince alana ne de yeterince havalandırmaya sahip ki bunların çözüme ulaştırılamadığı her gün, sektördeki personel sorunlarına çözüm bulunamayacağını, siz değerli işverenlere bir kez daha hatırlatmak isterim. Personele sunulan üç öğün yemeğin kalitesi ve verilen özen çoğu işletmede sınırların altında, fakat bununla ilgili sadece bizler şikayetci değiliz. Diğer departmanlar da aynı konulardan şikâyet etmekteler. Günümüz yaşam şartlarının artması, insanların çok daha özgür ruhlu olmaları, artan yaşam kalitesi ve buna oranla artan personel ihtiyaçlarına ne yazık ki gereğince değer verilmemektedir. Bu gidişata dur denmezse eğer, ilerleyen dönemlerde bizleri ve değerli misafirlerimizi hiç de iyi bir turizm hayatı beklemiyor.
Tüm bunların sonunda, kaçan ve turizme küsen personeller yerine yenisi gelmiyor. Eskiden annesinin yanına, otelde çalışmaya gelen genç kızlar artık yok! Hiç kimse otellerde çalışmak istemiyor. Çalışma saatlerinin uzun ya da belirsiz olması, haklarının tam verilmemesi, bayram ve özel günlerinin olmaması, sezonluk çalışıp iş bitince kapının önüne konularak, bir dahaki seneye
kadar aranmamaları gibi faktörler insanları bu sektörden biraz daha uzaklaştırıyor. Personel istihdam sorunlarına çözüm bulunmazsa eğer, inanın bunlar daha iyi günlerimiz olacak. Bununla birlikte, arkamızdan masa başı işi arayan bir nesil geliyor. Biz elimizdekini de kaçırırsak, yarın personel bulunamayacak. Bu nedenle çalışma sürelerini, baştan 1 ay-sondan 1 ay olacak şekilde düzenleyerek elimizdeki personele yardımcı olmalıyız. İşverenlerin de ellerini taşın altına koymaları gerektiğini düşünüyorum. Şimdiden herkese, bol eğitimli ve kalifiyeli personellerin bizlerle olacağı bir sezon diliyorum.